Antalya’daki TED Koleji’nde edebiyat öğretmeni olarak görev yapan Emine Karakaş, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’na gölge düşüren bir konuşma gerçekleştirmişti.
Türkiye Yüzyılı idealini hedef alan Karakaş, okulda siyaset yaparak hükümeti karalamaya çalışmıştı.
GÖZALTINA ALINDI
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın olayla ilgili başlattığı soruşturmanın ardından Karakaş, dün gözaltına alındı. “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçlamasıyla nöbetçi sulh ceza hakimliğine çıkarılan şüpheli, adli kontrol şartıyla salıverildi.
SİYASİ BİR AMAÇ TAŞIMIYORMUŞ!
Karakaş’ın baştan sona siyaset yaptığı konuşmasının herhangi bir siyasi amaç taşımadığını iddia ettiği öğrenildi.
NE DEMİŞTİ?
Konuşmasında Türkiye Yüzyılı’nı hedef alan Karakaş, “Onun için canını vermeye hazır olanların yanında onun adını anmaktan imtina edenlerle beraber, Cumhuriyet’in bütün nimetlerinden faydalanıp onu yok etmeye çalışıyorlar. Bir yanda 100 yıl önce Anayasa’ya Cumhuriyet yazdırmak için ömrünü feda edenler, bir yanda bugün onu yok etmeye çalışan, Türkiye Yüzyılı masalına herkesi inandırmaya çalışanlar. Peki tüm bunlar olurken sen neredesin? Bildin mi 100 yıl önce kurulmuş Cumhuriyeti’nin değerini? Özgürlük kelimesinin anlamını kavrayabildin mi gerçekten? Kula kulluk etmediğini her gün için şükrettin mi Yaradan’a? Koskoca ülken Araplar için darphane, Bulgarlar için AVM, Suriyeliler için doğumhane, bizim için tımarhaneye dönüştürülmeye çalışılırken sen neredesin?” demişti.
Konuşmasında milletin iradesi ile seçilmiş hükümetin icraatlarını çarpıtarak hedef alan Karakaş, “Tabelalardan Türkiye Cumhuriyeti ibaresi sökülürken, milli marşını kağıda bakmadan okuyamayan ya da milli marşı okunurken ayağa kalkmaya tenezzül etmeyen bir güruh, gencecik kadın sporcularını yaftalayıp millilikten söz ederken sen neredesin? Cumhuriyet’in göz bebeği bütün fabrikaları bir bir yabancılara satılırken, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı parası olan herkese çerez gibi dağıtılırken, yabancılar ülkende imtiyazlarla sefa sürerken, parası olan her şeye hüküm verirken, memurun, doktorun, işçin, öğretmenin kendi ülkesinde ikinci sınıf vatandaş muamelesi görürken ve en önemli geleceğim dediğin gençler umutsuzca ülkeden gitmenin yollarını ararken sen neredesin?” ifadelerini kullanmıştı.