“`html
Para ve Psikoloji: Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın Değerlendirmeleri
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, paranın bireyler için bir güç kaynağı olabileceğini ancak hayatın merkezi olmaması gerektiğini vurguladı. “Para, hem özgürlük sunan bir araçtır, hem de bağımlılık yaratmamalı. Doğru kullanıldığında hayatta kolaylıklar sağlar,” dedi. Ayrıca, zenginliği tanımlarken, “Gerçek zenginlik, sadece sahip olunan şeylerle değil, ihtiyaç duyulan şeylerin azlığıyla ilgilidir. Kişi elde ettikleriyle tatmin olabiliyorsa zengindir; yoksa ne kadar çok kazanırsa kazansın, yoksulluk hissinden kurtulamaz,” şeklinde konuştu.
Üsküdar Üniversitesi’nin Kurucu Rektörü ve Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, paranın psikolojik boyutunu ele aldı.
İlk Duygu: Korku, İlk İhtiyaç: Sığınma
Prof. Dr. Tarhan, insanın temel motivasyonunun “iyi hissetme isteği” olduğunu belirtti ve “İyi hissetme ihtiyacı doğal bir içgüdüdür. İlk doğduğunda bir bebek korku hisseder. Çünkü anne karnındaki güvenli ortamın dışına çıktığında soğuk bir dünya ile karşılaşır. Bu durumda sığınma ihtiyacı doğar ve anne kokusu çocuk için huzur verici bir unsurdur. Yani insan yaşamı, iyi hissetme ve güven arayışı üstüne kuruludur,” ifadelerini kullandı.
Beynin Ödül Mekanizması ve Uzun Vadeli Tatmin
Prof. Dr. Tarhan, beynin ödül mekanizmasının dopamin ile çalıştığını belirterek, “Dopamin kısa süreli hazlar sunar ama uzun vadede dupin durumu tatmin etmez. Anlık mutluluk tatmin değildir; insanlar bu azami haz ile sınırlı kalmamalıdır, uzun süreli anlam arayışı içinde olmalıdır,” dedi.
Psikolojik Kaynak Yönetiminin Önemi
İyilik halinin strateji ile sağlanabileceğini ifade eden Prof. Dr. Tarhan, “İnsanlar sadece ‘şu an iyi hissediyorum’ düşüncesiyle yaşamamalı. 5-10 yıl sonra da iyi hissetmek için zihinsel yatırım yapmalı. Amaç belirlemek ve yol haritası oluşturmak önemlidir. Tıpkı finansal kaynaklar gibi, insan psikolojik sermayesinin de yönetilmesi gerekir,” dedi.
Çocuğa Bütçe Yönetimi Öğretmeliyiz
Psikolojik dayanıklılığın erken yaşta şekillendiğini belirten Tarhan, “10 yaşına kadar çocuklar bütçe yönetimini öğrenmelidir. Erken dönemlerde, istedikleri her şeyi anında elde etmemeli; örneğin, ödevini yaptığında çikolata vermek gibi pratiklerle beklemeyi öğrenmelidir,” dedi.
Kredi Kartları: Somut Hazlar ve Borç Yönetimi
Prof. Dr. Tarhan, günümüzdeki tüketim alışkanlıklarını değerlendirerek, bireylerin finansal, haz ve ilişki bağlarını inceledi. “Kredi kartları anlık hazlar verir, borcu unutturarak ters etki yaratır,” dedi ve “İnsan somut ve soyut tatmin arasındaki ayrımı öğrenmelidir,” şeklinde ekledi.
Çocuklar Hayata Hazırlanmalı
Çocuklara sağlıklı finansal bilinç kazandırmanın önemini vurgulayan Tarhan, “Çocuk mutlu edilmek için değil, hayata hazırlanmak için yetiştirilmelidir. Bu sebeple, isteklerini ertelemeyi öğrenmeli,” ifadelerini kullandı.
Ticarette Güven: En Büyük Sermaye
Prof. Dr. Tarhan, güvenin başarılı bir ticaretin temel unsuru olduğunu söyleyerek, “Açık ve hesap verebilir olan kişiler sürdürülebilir başarı elde ederler,” dedi.
Yanlış Yolda Olabiliriz
Para harcama alışkanlıklarını değerlendiren Prof. Dr. Tarhan, “İnsanın ihtiyaç dışındaki arzularını sorgulaması gerekmektedir. İhtiyaçları karşılanmayan bir kişi zamanla alışveriş bağımlısı olabilir,” uyarısında bulundu.
Özgürlük Duygusu ve Borçlanan Kişiler
İyi bir gelir elde eden bireylerin özgür hissettiğini dile getiren Tarhan, “Para, insanı özgürleştirirken borçlanma özgürlüğü kısıtlar,” dedi.
Patolojik Cimrilik ve Borç Ahengi
Parayla olan ilişkimizin korkulara dayandığını vurgulayan Tarhan, “Bazı kişiler, gereksiz yere tasarruf yaparak patolojik bir cimrilik gösterebilir. Bu durum, yaşamla olan ilişkimizin de bir parçasıdır,” ifadelerini kullandı.
Yanlış Yatırımlar ve Öğrenilen Dersler
Osmanlı dönemindeki Dolmabahçe Sarayı’nı örnek gösteren Prof. Dr. Tarhan, yanlış yatırımların sonucu olarak Osmanlı’nın çöküşünü hızlandırdığını belirtti.
Geleceğin Yatırımı: Güven
Yüksek güvenli toplumların geleceği öngörmede daha başarılı olduğunu belirten Tarhan, “Güven ortamında insanlar yatırımlarını uzun vadeli yapabilirler,” dedi.
Ekonomik krize hazırlık için risk analizinin önemine de değinen Tarhan, “Krizler çıkmadan önlem almak gerektiğini unutmamalıyız. Bireysel ve toplumsal ölçekte hazırlıklı olmak yaşam kurtarır,” şeklinde sözlerini tamamladı.
Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı
“`
